Sivas Katliamı’na dair üç firari sanık nezdinde yürütülen davanın 28’inci duruşması Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, katliamda kardeşi Gülsüm Karababa’yı yitiren Hüseyin Karababa’nın reddi hakim talebi reddedildi, dava 21 Eylül’e ertelendi.
Duruşmaya katliamda yakınlarını kaybeden aileler, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Hüseyin Gazi Kültür Vakfı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü yöneticileri, HDP Milletvekili Kemal Bülbül, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Yıldırım Kaya, Aylin Nazlıaka, İHD Ankara Şubesi yönetcileri, Hollanda Büyükelçiliği’den gözlemciler ve çok sayıda yurttaş katıldı.
REDDİ HAKİM TALEBİ
Duruşmada ilk olarak Hüseyin Karababa söz aldı. Karababa, “29 yıldır bu mahkemelere geliyoruz. Adeta suçlu muamelesi görüyoruz. Hiçbir sanık doğru düzgün yargılanmadı. Tanıklar dinlensin dedik reddedildi. Dönemin yetkilileri dinlenmedi. Hiçbir talep kabul edilmedi. Bu yüzden heyetinizi reddediyor ve reddi hakim talebinde bulunuyorum. Bu mahkemede adalet sağlanamaz” diye konuştu.
Sonrasında söz alan avukat Özgür Piroğlu da adil bir yargılama yapılmadığını vurgulayarak reddi hakim talebinde bulundu.
AVUKAT ŞİMŞEK: FİRARİ SANIKLAR YAKALANSIN
Ardından konuşan Avukat Hüsniye Şimşek de şunları söyledi: “29 yıl geçti. Bugüne kadar siyasi sorumlular tanık olarak bile dinlenmedi. Tüm taleplerimiz reddedildi. Dönemin siyasilerinin ve yetkililerinin dinlenmesini istiyoruz. Bu katliamlar aydınlatılmazsa katliamlar yaşanmaya devam edecektir. Firari sanıkların yakalanması için gerekli adımların atılmasını istiyoruz.”
AVUKAT SARUHAN: ZAMAN AŞIMI OLMAZ
Daha sonra beyanda bulunan avukat Şenal Saruhan ise firari sanıkların daha önce gözaltına alındığını ancak sonra serbest bırakıldıklarını hatırlattı.
Saruhan, “Katliam davasında toplamda 124 kişi hakkında karar verildi. Ancak bu olaya 15 bin katıldı. Yeterli yargılama yapılmadı. Eksik kaldı. Baş zanlı Erçakmak yurt dışında aranıyordu. Sivas’ta evinde öldü. Bu davada insanlığa karşı işlenen suç var. Zaman aşımına uğratılamaz. Almanya bu firari sanıkları vermiyor deniyor. Biz orijinal yazışmaları görmek istiyoruz. Biz adaletin yerini bulması için çabalıyoruz. Bu sadece Alevileri ilgilendirmiyor. Bu bir insanlık suçudur. Biz kayıp sanıkların adreslerini mahkemeye sunduğumuz da ertesi gün o adreslerden yok oluyorlar. Adres değiştiriyorlar. Bu konuda kırmızı bülten çıkarılması için bir kez daha talepte bulunuyoruz” diye konuştu.
“AKSAKLIK VAR”
Almanya idari makamlarının firari sanıkların kırmızı bültenle aranmadığını aktardığını ifade eden Avukat Ali Yılmaz, “Usulüne uygun arama yapılıyor mu bilmiyoruz. Bir aksaklık var. Almanya devleti vermemekte ısrarlı. Tekrardan yazışmaların ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Talebimiz bu yazışmaların orijinalinin dava dosyasına konulmasını istiyoruz. Varsa bir tıkanıklık giderilmesini istiyoruz” diye belirtti.
DAVA 21 EYLÜL’E ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, beyanların ardından kararını açıkladı.
Firari sanıklar hakkında yakalama kararlarının devamına karar veren mahkeme heyeti, katılan vekillerinin dilekçelerinin kabulüne ve adalet Bakanlığına müzekkere yazılarak sanıklar hakkında düzenlenen kırmızı bültenin hangi tarihte INTERPOL’e gönderildiği, Almanya hükümetine kırmızı bülten gönderilip gönderilmediği, INTERPOL tarafından yayınlanan kırmızı bültenle arananalar listesine dair uluslararası bültende bu sanıkların isimlerinin yer alıp almadığının sorulmasına ve reddi hakim talebinin reddine karar verdi.