SEHERGÜL ATEŞ

SEHERGÜL ATEŞ


Sehergül Ateş (1963)

Sehergül Ateş, Açıköğretim Fakültesi öğrencisiydi. Türkiye Elektrik Kurumu’nda memur olarak çalışıyordu. Yeteneklerini süreklin geliştirmeyi, bu yolla da ailesine ve çevresine sürprizler yapmayı seviyordu. Musa Eroğlu’ndan saz çalmayı öğrendi. Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne Edibe Sulari ile birlikte katıldı.

Yaşamını güzelleştirmeyi bilen, yarınlara umutla bakan, yüreği sevgi dolu bir genç kızdı Sehergül Ateş. Mustafa Pınar, Sehergül’ü şöyle anlatıyor: “Yaşamını güzelliklere ve aydınlığa adamış insanlarla, karanlığa ve insana düşman olmayı hedeflemiş canilerin arasındaki kavga varoldukça; zannederim ki daha çok Sivas olayları yaşanacaktır. Herkes kendini buna göre şekillendirmelidir. Duyarlı herkesi acılara boğan bu olay; ne denli örgütlü ve acımasız bir yapıyla karşı karşıya olduğumuzu bütün çıplaklığıyla ortaya koydu.

Birçok insan çok yakınlarının acısını yüreğine gömmeye çalışıyor. Biz de bu acılardan nasibimizi aldık. Sehergül Ateş’imizi 33 canımızla birlikte; bilincimize ve inancımıza gömdük.

Gencecik bir kız, sevgi dolu, muhabbet yüklü, hep gülen bir yüz ve yarına umutla dolu kısacık bir ömür. Seherde açan bir güldü o. Ama Seherin havasından bir yudum dahi içine çekemeyen kara yüzlü insanlar acımadan koparıp aldılar onu.

Dayım; Sehergül Ateş’in babası Sayın Musa Ateş, ‘Evimin her köşesinde, bahçemin her ağacında onun emeği vardı. Biz onunla baba-kız değildik o hem sırdaşım, hem yoldaşım, hem dayanağım ve gücümdü’ diyor.

Sevgili Sehergül, yaşamımızın her anısında sen varsın. Seni çok seviyor ve çok özlüyoruz.”

Anıtları


Yukarı Çık